17 Haziran 2015 Çarşamba

Aziz Yıldırım'ı yenmeden Başkan olunmaz.

Fenerbahçe'nin son Genel Kurulunda, Ali Koç geleceğe yönelik olarak başkanlık isteğini ve adaylığını açıkladığında salondaki coşku görülmeye değerdi. Bu heyecana Aziz Yıldırım'ın da alkışlarla destek verdiğini görmek bir çok Fenerbahçe'liyi memnun etmiş olsa bile umuyorum Ali Koç için aldatıcı olmamış, O'nu gerçeklerden uzaklaştırmamıştır.

Kendisini Fenerbahçe ile özdeşleştirmiş, Fenerbahçe'yi hayatının ve kişisel ihtiraslarının odağı haline getirmiş, camianın bütün birimlerini çeşitli yöntemlerle kendi hükmü altına almış, 18 senelik başkanlık döneminde kulübün bütün hücrelerini istila ederek tepkisiz, duygusuz, ruhsuz bir robot yaratmış Aziz Yıldırım'ın "sözde" desteği ile kulüp yönetilemez.

"Fenerbahçe için içeride yatmak" gibi bir spor kulübüyle bağdaşmayacak bir konsept ortaya çıkarmış, Fenerbahçe'ye hizmet edenleri "içeride yatanlar" ve "içeride yatmayanlar" gibi bir kategorizasyon içine sokmuş, "içeride yatmış olmayı" bir futbolcuyu yüceltmek için argüman olarak kullanabilmiş Aziz Yıldırım, ister "aklanmış" olsun, ister mahkeme kararı ile başkanlıktan düşürülmüş olsun, Fenerbahçe'yi yönetme sevdasından vazgeçmeyecektir.

Zaten mahkemelerde aklanmış bir Aziz Yıldırım'ın artık kendi evinin bir oyuncağı olarak gördüğü Fenerbahçe'nin yönetiminden uzaklaşmak için en ufak bir motivasyonu olmayacak, tam tersi kendini zincirlerinden kurtulmuş olarak düşüneceği için daha dengesiz, daha agresif, daha pervasız ve daha faşist bir yönetim tarzıyla Fenerbahçe'yi şimdiye kadar soktuğu belalar yetmezmiş gibi çok daha büyük kaos ortamlarına sürüklemek üzere dümen başında olmaya devam etmek isteyecektir. 

Böyle bir "aklanma" durumunda bırakmayacağının sinyalini Ali Koç'u alkışladıktan bir gün sonra gene Fenerbahçe kongresinde "10 yıl daha burada kalırım" diyerek vermiştir. 

Özal-Akbulut analojisini hepimiz hatırlarız. Allah korusun, mahkemeden olumsuz bir sonuç çıkması durumunda ise Aziz Yıldırım "sandıkta devrilmemiş" bir duayen başkan olarak o koltuğa oturacak her kişinin başında Demokles'in Kılıcı gibi sallanacak, o günkü başkanı kendi sözlerinin dışına çıkmayacak bir Akbulut gibi davranmaya sevkedecektir.  

Zaten benim tanıdığım Aziz Yıldırım Ali Koç'un başkan adaylığı açıklamasından sonraki coşkuyu kendine karşı bir hareket olarak algılamış ve gereken notları almıştır bile. 

Ali Koç tabii ki de istediği taktirde o koltuğa oturacaktır. Ancak o koltuğun gerçek mazbatasını almak için er ya da geç sandıkta ya Aziz Yıldırım'ın kendisi ya da Aziz Yıldırım'ın işaret ettiği bir aday ile karşı karşıya gelmesi kaçınılmazdır.

Aziz Yıldırım desteğiyle Fenerbahçe'de başkanlık yapılamaz. Sonuçta Aziz Yıldırım'ı sandıkta yenmeden Fenerbahçe'yi yönetebilmek asla mümkün olmayacaktır.